Şizoid Kişilik Örüntüsü
Şizoid kişilik örüntüsü olan bireylerin en belirgin özelliği duygusal ilişkiler kurma zorluğu yaşamalarıdır. Dolayısıyla toplum içine çıkıp insanlarla tanışmak pek bu kişilere göre değildir. Daha çok toplumdan kaçış söz konusudur. Şizoid kişilik örüntüsüne sahip bireyler yalnız takılırlar. Çevrelerinde birilerine rastlamak mümkün olmaz. Zaten onların insanlara bir ilgisi yoktur. Paylaşımda bulunabilecekleri yakın arkadaşları yoktur. Genelde aile bireyleriyle birliktelerdir.
Güçlü duygusal deneyimler yaşayamazlar. Örneğin bir şeye aşırı sevindiklerini ya da bir duruma öfkelendiklerini görmeniz mümkün değildir. Olumlu ya da olumsuz duygu sözcüklerini kullanmazlar. Bunun yanı sıra başkasının olumsuz eleştiri ya da övgüsüne karşı da duyarsız tavır sergilerler. Başkalarının onlar hakkında ne düşündüğünün onlar için bir önemi yoktur.
Mimikler ya da el-kol hareketlerinde bulunmazlar. Yüz ifadelerine baktığınızda bir donukluk görürsünüz. Onlarla konuşurken mimikler olmadığından duygu ipuçlarını yakalamakta zorlanırsınız. O an üzgün mü, sevinçli mi ya da sizinle konuşmaktan zevk alıyor mu, almıyor mu anlamakta zorluk çekersiniz. Çünkü mimik yakalamanız pek mümkün değildir. Kalabalık bir ortamda yalnız kalmayı tercih ederler. İletişim kurma çabalarına karşı ise duyarsızlardır ve soğuk bir tavır sergilerler.
İnsanlarla ilişki kurmalarını gerektirmeyecek işler tercih ederler. İnsan ilişkilerinde iyi olmadıklarından diğerleriyle birlikte çalışmalarını gerektiren işlerde başarılı olma olasılıkları çok düşüktür. Kendi başlarına çalıştıklarında ise işlerine odaklanabilir ve başarılı bir iş çıkarabilirler.
Şizoid kişilik örüntüsüne sahip bireylerin özellikleri şu şekilde sıralanabilir:
- Yakın ilişki kurma istekleri yoktur ve bundan hoşlanmazlar
- Tek başlarına etkinlik yapmayı seçerler
- Cinsel yakınlaşmaya çok az ilgileri vardır
- Herhangi bir yakın arkadaşları yoktur
- Başkalarının olumlu ya da olumsuz eleştirilerine duyarsızdır
- Duygusal olarak donuktur
Bazı kuramcılara göre şizoid kişilik örüntüsüne sahip bireyler aslında ilgisiz, içe dönük, kendileriyle baş başa olmayı seçen kişiler olarak görünseler bile aslında iç dünyalarında kırılgan, aşırı duyarlı, duygusal beklentileri yüksek kişilerdir. Bu bireylerin kişilikleri iki zıt parçaya bölündüğünden ve bu zıt kutuplar bütünleşemediğinden çelişkili duygular, düşünceler ve dürtüler içsel süreçlerini yönetmektedir.