Günümüzün en büyük sorunlarından biri bağımlılıktır. Öyle ki sizlerde sokakta yürürken, durakta otobüs beklerken kaldırımda, yolun ortasında
Bazıları sevgisiyle ya da eşiyle olan ilişkisinde ilk önceleri heyecan duyduğundan, kendini karşısındaki kişiyle mutlu hissettiğinden, bazı olumsuz davranışlarını sorun etmediğinden,
Şizoid kişilik örüntüsü olan bireylerin en belirgin özelliği duygusal ilişkiler kurma zorluğu yaşamalarıdır. Dolayısıyla toplum içine çıkıp insanlarla tanışmak pek bu kişilere göre değildir.
Bir mevsimin bitmesi ve bir diğerinin başlaması tüm canlıları farklı şekilde de olsa “etkileyen” bir döngüdür.
Son yıllarda çalışma yaşamının gitgide daha fazla yıpratıcı olması ve çalışma saatlerinin uzunluğu pek çok insanın psikolojik sınırını zorlar duruma geldi.
Son günlerde pek çok insanın farklı ilişkilerinde benzer şeyler yaşadıklarından şikayet ettiklerini çok sık duyar oldum.
Ruh sağlığı konusunda okuyor ya da bloglar takip ediyorsanız bipolar bozukluk (manik depresif bozukluk ya da iki uçlu bozukluk) son zamanlarda karşınıza çıkmıştır muhakkak.
Son zamanların en popüler cümlesi “bağlanma problemi yaşıyorum”. Sizce de çok havalı mı? Aslında böyle bir durumda işler gerçekten
Bir tabloya baktığımda ya da bir şiir, öykü okuduğumda düşünürüm, kelimelerin ya da renklerin bu görkemli buluşması ne çok şey anlatıyor diye. Nereden alıyor bu eserler bu yoğun duyguları ve ifadeleri?
Terapi en genel tanımıyla kişinin sıkıntılarını gidermek amacıyla bir uzmanla karşılıklı konuşmasına dayanan süreçtir. Bu çok genel ve kabaca tanıma baktığımızda insanların zihninde pek çok soru oluşur.